Akvaristliğin başlangıcından bu yana, akvaryumları süslemek için ağırlıklı olarak çiçekli bitkiler kullanılmıştır. Ancak sualtı peyzajlarının yaratıcılarının farklılık aramaları, başta çeşitli yosunlar olmak üzere diğer grupların da su tasarımında popüler hale gelmesine yol açmıştır. Makalemizde bunlardan bahsedeceğiz.
İçindekiler
Genel bilgiler
Yosunlar (Bryophyta) çok eski bir damarlı bitkiler grubudur. Yeryüzünde oldukça yaygındırlar. Bunlara her kıtada rastlamak mümkündür ve birçoğu oldukça aşırı koşullarda var olabilir. Bu nedenle, kısmen veya tamamen su altında var olabilen bazı türlerin akvaristlerin dikkatini çekmesi hiç de şaşırtıcı değildir.
Bu bitkileri ilk değerlendirenler balık yetiştiricileri olmuştur. Uzun yıllar boyunca yumurtlama akvaryumlarında yosunları (öncelikle Java) kullanmışlardır. Bu, yumurtaların yapıştırılması için iyi bir substrattır ve bunun sayesinde yavrularıyla ziyafet çekmeye hiç aldırış etmeyecek olan ebeveynlerin yavruya ulaşması zor olur. Akvaryumlarda su peyzajı gibi bir eğilimin gelişmesi, yosunların çeşitli tasarım öğeleri oluşturmak için aktif olarak kullanılmaya başlanmasına yol açmıştır; örneğin ağaç yapraklarını taklit etmek, dalgaların karaya attığı odun kütüklerini “yaşlandırmak”, arka duvarda veya zeminde düz yeşil bir arka plan oluşturmak.
Akvaristler yosunları neden bu kadar çok sevdiler?
- Yetiştirmenin basit olması. Yosunlar doğada genellikle çok rahat olmayan koşullarda yaşarlar. Bu, yosunların değişen ışık seviyelerinde ve düşük besin konsantrasyonlarında hayatta kalmaya uyum sağlamalarına yol açmıştır. Yosunlar, sıcaklık ve sertlik de dahil olmak üzere çok çeşitli su parametrelerinde büyüyebilir.
- Ölçülü büyüme oranları. Yeşil bir yosun demeti bir hafta içinde bakımsız bir örtü haline gelmez. Birçok tür bodurdur ve hatta tam tersi, dalları sıklıkla aşağıya doğru sarkar.
- Substrata sabitlenir. Yosunların gerçek kökleri yoktur, yalnızca ince filizleri vardır; bunlar, işlevi yosunu herhangi bir yüzeyde tutmak olan rizoidlerdir. Bu nedenle, sorunsuz bir şekilde dalgaların karaya attığı odun kütüklerine, kayalara, özel ağlara bağlanabilirler. Yosun yavaş yavaş büyür ve giderek daha büyük bir alanı kaplar.
- Taşıması kolaydır. Sabitlenmiş yosunun dekorasyonla birlikte başka, daha uygun bir yere taşınması çok kolaydır. Toprağa dikilmesi gereken bitkilerde bunu yapmak çok daha zordur ve akvaryumdaki bulanıklığın önüne geçilemez.
- Yavrular için harika bir sığınaktır. Yavrular, örneğin canlı doğuran balıkların yavruları yosunun yoğun iç içe geçmiş dalları arasında rahatlıkla saklanırlar. Yosunlar yumurtlama akvaryumunda da genellikle substrat olarak kullanılırlar.
- Üreme kolaylığı. Bir parça yosunu genel gruptan ayırmak ve yeni bir yere sabitlemek yeterlidir. Böylece yeni bir “koloniye” sahip olursunuz.
- Geniş yüzey alanı. Akvaryumdaki yosunlar, faydalı nitrifikasyon bakterilerinin yanı sıra balık, karides ve salyangozlar için besin olan çeşitli protozoaların yerleşmesi için bir substrat haline gelir.
Yosunların birkaç dezavantajı vardır. Birincisi tanımlama zorluğudur. Ne yazık ki, birçok tür birbirine çok benzemektedir, bu nedenle kesin olarak tanımlama bazen zordur. Dürüst olmayan satıcıların akvaryum yosunları kisvesi altında kara yosunları sattıklarını duyuyoruz. Bu tür bitkiler elbette kök salmazlar. İkinci eksi; yosunlar suda yüzen süspansiyonları sevmezler. Bu nedenle, akvaryumda tüm organik parçacıkları etkili bir şekilde toplayacak verimli bir filtreye sahip olmak çok önemlidir.
Dış görünüş
Yosunlarda çok sayıda filiz vardır; bunların üzerinde küçük yaprakları bulunur. Bunlar aynı boyutta olabilirler veya uzunlukları farklı olabilir. Sürgünler sürünerek büyür ve büyüdükçe daha büyük bir alanı kaplarlar. Yosunların yüksekliği 3 ila 10 cm’ye ulaşabilir. Sürgünlerin rengi açıktan koyu yeşile kadar değişebilir.
Yosunların gerçek kökleri yoktur. Sabitleme işlevi ince ipliksi filizlerle, yani rizoidlerle gerçekleşir. Aynı zamanda besinleri emmezler, bu işlem bitkinin tüm yüzeyinde gerçekleşir.
Yaşam alanı
Akvaryum yosunlarının büyük çoğunluğunun kökenleri Asya ülkelerinden gelmektedir: Hindistan, Japonya, Çin, Malezya, Endonezya, Filipinler vb. Kuzey Amerika türü olan popüler Phoenix Yosunu bir istisnadır.
Yosunların yaşam koşulları da farklıdır. Bazıları yavaş akan su kütlelerini tercih eder, bazıları hızlı akışı sever. Genel olarak akvaryum yosunları, su altında dalgaların karaya attığı odun kütüklerinin ve kayaların üzerinde kolaylıkla bulunabilirler; bunların üzerinde yoğun kümeler oluştururlar.
Cinsler
Java Yosunu (Vesicularia dubyana)
Java, akvaristlikte en ünlü ve yaygın yosundur. Doğada, Güneydoğu Asya ülkelerinde bulunabilir. Uzun yıllar boyunca balık yetiştiriciliğinde havyar için mükemmel bir substrat olarak ve dekorasyon öğesi olarak kullanılmıştır. Java yosununun dalcıkları 17 cm’ye kadar uzar. Diğer yosunların aksine, çoğunlukla yukarı doğru büyür. Düşük aydınlatmayı iyi tolere eder ve soğuk suda bile kendisini iyi hisseder.
Noel Ağacı Yosunu (Vesicularia montagnei)
Güneydoğu Asya’dan başka bir temsilcidir. Bitki adını, dallarının Noel arifesinde evleri süsleyen ladin ağacının dallarına benzemesi nedeniyle almıştır. Yosun, çimler ve ağaç taçları oluşturmak için kullanılır. Düzenli olarak ayıklamayı gerektirir (ayda bir kez). Aksi takdirde alt dallar çürümeye başlar ve yosun yığınının tamamı substrattan ayrılabilir.
Phoenix Yosunu (Fissidens fontanus)
Kuzey Amerika’dan gelmiştir Ayrıca “Yosun Çeşmesi” olarak da bilinir. Bu, yosunun büyüme özelliği ile bağlantılıdır: dalları merkezden çıkar ve bir çeşmenin akışı gibi dört bir yana yönelir. Dallarının Asyalı meraklılara, efsanevi kuşun kabarık kuyruğunu anımsatan görünümü nedeniyle bitkiye Phoenix adı verilmiştir. Yosun nasıl dikilirse dikilsin, budamaya rağmen, çalılarının er ya da geç neredeyse küresel bir şekil alması bu yosunun özelliklerinden biridir. Bu tür yosunlar substrata çok iyi sabitlenir.
Alev Yosunu (Flame Moss)
Oldukça dekoratiftir, bu nedenle su peyzajları oluşturulurken aktif olarak kullanılır. Diğer birçok yosundan farklı olarak bu türün sürgünleri yukarı doğru yönelir ve hafifçe kıvrılır, böylelikle alevleri andırırlar. Çoğu durumda orta ve arka planı süslemek için kullanılır. Genellikle ağaçların veya dağ yamaçlarındaki orman çalılıklarının yapraklarını taklit etmek için kullanılır.
Leptodictyum riparium
Hem Kuzey Amerika’da hem de Avrasya’da bu yosuna rastlamak mümkündür. Nemli habitatlarda su altında ve havada yetişebilir. Bu yosunun ana özelliği, substrattan bağımsız olarak son derece dikey büyümedir. Sürgünler 20-30 cm yüksekliğe ulaşabilir, bu nedenle bu yosun orta veya arka plan dekorasyonu için kullanılır. Parlak aydınlatmayı tercih eder.
Willow Moss (Fontinalis antipyretica)
Ayrıca Anahtar Yosun olarak da bilinir. Kuzey yarımkürenin ılıman bölgesinde yaygındır, soğuk suda kendisini çok iyi hisseder, bu nedenle soğuk su akvaryumlarında kullanılması önerilir. Sürgünleri uzundur (25 cm’ye kadar) mızrak şeklindedir, yeşil yaprakları vardır. Fontinalis Yosununu 14-20 C sıcaklıkta yetiştirmek iyi olacaktır. Su yumuşak olmalıdır. Aydınlatmaya gerek yoktur, diğer bitkilerin gölgesinde büyüyebilir.
Kamerun Yosunu (Cameroon moss)
Kamerun Yosunu kökeni Afrika’nın tropikal bölgelerinden gelmektedir. Ayrıca Madagaskar’da ve bazı Asya ülkelerinde de bulunur. Hepatik yosun grubuna dahildir ve dışarıdan eğrelti yapraklarını andıran çok güzel dalları vardır. Sürgün yüksekliği genellikle 10 cm’yi geçmez. Herhangi bir aydınlatma seviyesinde büyüyebilir, ancak parlak ışıkta bitkinin yatay yönde daha fazla süründüğünü ve loş olduğunda dikey büyümeye eğilimli olduğunu belirtmek gerekir. Yetiştirme için en uygun sıcaklık 18-28°C’dir. Substrata iyi sabitlenir, bu nedenle sıklıkla “yeşil tepecikler” oluşturmak için kullanılır.
Pellia Moss (Monosolenium tenerum)
Bu hepatik yosuna Tayvan, Japonya ve Hindistan’ın su kütlelerinde rastlamak mümkündür. Dış görünüşü, yaygın olarak bilinen Riccia’ya çok benzer, ancak talus boyutu açısından belirgin bir şekilde daha büyüktür. Monosolenium tenerum Yosununun kullanımının büyük bir avantajı, ağırlıklı olarak yatay büyümesidir; bu nedenle çimlikler oluşturmak için çok uygundur. Yosundaki rizoidlerin oldukça zayıf olduğunu, bu nedenle substrata iyi sabitlenmesi gerektiğini belirtmekte fayda var. Bunun için özel ızgaraların kullanılması uygun olacaktır. Yetirşme konusunda iddiasızdır, yeni başlayan akvaristlere önerilebilir. Orta veya parlak aydınlatmayı sever.
Üçgen Yosun (Vesicularia sp. Triangelmoos)
Tür, adını sürgünlerinin üçgen şekli nedeniyle almıştır. Muhtemelen Tayvan veya Malezya kökenlidir. Hem su altında hem de karada iyi yetişir, bu nedenle hem akvaryumları hem de paludaryumları tasarlamak için kullanılır. Yosunu sert yüzeylere, örneğin kayalara sabitlemek ve toprağa dikmeye çalışmamak iyi olacaktır. Yetiştirme açısında iddiasız bir bitkidir. Orta düzeyde bir aydınlatma seviyesi yeterlidir.
Riccardia Yosunu (Riccardia sp.)
Bu da Hepatik Yosunlar grubuna dahildir. Doğada Güneydoğu Asya’da bulunur. Diğer Hepatikler gibi, substrata yayılmayı tercih eder, çalıların yüksekliği genellikle 4 cm’yi geçmez. İlk dikme sırasında yosunu substrat üzerine iyice sabitlemek gereklidir. Yosun daha sonra rizoidlerin yardımıyla güvenli bir şekilde tutunacaktır. Serin ve orta derecede ılık suyu (18-24°C) sever, uzun süreli aşırı ısınma istenmez. Riccardia Yosunu özellikle güçlü ışık altında parlaklaşır. Altta yatan tabakaların ölmemesi için genç sürgünlerin düzenli olarak budanması gerekir.
Salkımlı veya Ağlayan Yosun (Vesicularia ferriei, Weeping Moss)
Yosun adını, büyüdükçe, sürgünleri salkım söğütün dalları gibi sarkmaya başlamasından dolayı almıştır. Kökeni Çin ve Japonya’nın doğu bölgeleridir. Doğada, esas olarak nehirler boyunca nemli substratlarda yaşar, ancak su altında da sorun yaşamadan büyür. Çok sayıda küçük yaprakların bulunduğu güçlü kavisli yeşil sürgünleri vardır. Rizoidleri zayıftır, bu nedenle ek sabitleme gerektirir. Yosun düşük ışık seviyelerini iyi tolere eder, ancak orta ve parlak ışıkta kendini tamamen gösterir.
Yüzen Riccia (Riccia fluitans)
Akvaryumculuktaki en ünlü hepatik yosundur. Tüm gövdesi katmanlı dallarla- talusla temsil edilir. Bunlar çoklu şekilde dallanırlar ve birbirleriyle iç içe geçerler. Riccia Avrupa, Asya, Afrika, Kuzey ve Güney Amerika’nın yavaş akan ve durgun su kütlelerinin çoğunda bulunabilir. En çok tropikal bölgelerde temsil edilir, ancak ılıman iklim koşullarında da bulunur. Yetiştirme koşullarına karşı son derece iddiasız bir cinstir. Genellikle yüzen bitki olarak kullanılır. Ancak bir ağa veya dekora sabitlenirse, çekici bir yeşil çalı elde ederiz. Riccia, akvaryumda yavrular için iyi bir sığınak görevi görür ve doğal gölgeleme yaratır. Ayrıca, örneğin Japon Balıkları gibi otçul balık türlerinin ek beslenmesi olarak da kullanılabilir.
Bakım ve besleme
Yosunlar, herhangi bir hacimdeki akvaryumlarda yetiştirilebilecek çok yönlü bitkilerdir. Toprağa dikilmeyi gerektirmezler. Dalgaların karaya attığı odun kütüklerine, kayalara veya başka bir dekora küçük bir demet tutturmak yeterlidir. Dipte arka duvarlar veya çimlikler oluşturmak için için özel bir ince gözenekli ağ kullanılır. Akvaryum yosunları genellikle ince bir misina veya pamuklu iplikle tutturulur, bazen yapıştırıcı kullanılır, ancak ilk seçenek tercih edilir, çünkü yapıştırmanın yapıldığı yerde yosunun bir kısmı ölür.
Çoğu zaman yosunlar, yavaş büyüyen bitkilerin tercih edildiği “tembel” bitki yetiştiricilerine misafir olur. Akvaryum yosunları parlak ışık gerektirmez ve orta dereceli ışıkta bile iyi yetişir. Ne var ki, bu durumda, bazı yosunların tüm güzelliğini ortaya çıkarmak her zaman mümkün olmaz. Örneğin, aydınlatma eksik olursa, yosunlardaki yapraklar kararabilir. Bununla birlikte, aşırı ışık da zararlıdır, çünkü filamentli alglerin büyümesine neden olur. Bunları yoğun yosun çalılıklarından ayırmak neredeyse imkansızdır.
Ek CO2 mham katkısı da gerekli değildir. Daha uygun bir analog kullanılabilir – Tetra CO2 Plus. Bu, bitkilere aktif büyümeyi teşvik eden kolayca sindirilebilir bir biçimde karbon sağlar. Ürün haftada 1-2 kez uygulanmalıdır.
Akvaryum yosunlarının gerçek kökleri yoktur, bu nedenle besinlerin emilimi bitkinin tüm yüzeyinde gerçekleşir. Bunları, hayati elementlerin eksikliğini ortadan kaldıran Tetra PlantaMin gibi özel sıvı gübrelerle beslemek iyi olacaktır.
Yosunlar için iyi bir filtrelemenin sağlanması çok önemlidir. Dallara yerleşen organik kalıntılar bu bitkileri bastırır ve alglerin büyümesini tetikler. Dış filtreli akvaryumlara ek olarak sentetik dolgulu bir iç filtre takılması önerilir. Suyun %20’sinin her hafta taze su ile değiştirilmesi gereklidir.
Su sakinleri arasında yardımcıları da unutmamak gereklidir. Örneğin, tatlı su karidesi Amano, tüylü yosunları afiyetle yiyecek ve yosunu temiz tutacaktır. Ancak popüler temizleyiciler – Siyam Yosun Yiyiciler – yosun yolma hayranları olarak bilinirler. Bu nedenle onları aynı akvaryumda tutmamak daha iyi olacaktır.
Yosunlarda büyüme oranı düşüktür, ancak sık sık olmasa da düzenli budama yapılması gerekecektir. Genellikle üst tabaka birkaç santimetre uzunluğunda kesilir. Bu yosunu daha çekici hale getirir daha iyi büyür ve alt tabakaları çürümez.
Yetiştirme için en uygun su parametreleri: Sıcaklık = 15-30°С, pH = 5.5-7.5, GH = 5-9.
Çoğaltma
Akvaryum yosunları ev koşullarında sadece vejetatif olarak çoğalırlar. Ana çalıdan küçük bir demet koparmak ve bunu yeni bir yere sabitlemek yeterli olacaktır. Kısa bir aradan sonra yosun büyümeye başlayacak ve yeni alanları kaplayacaktır.