Evdeki akvaryumunuza yeni balıklar almaya karar verdiniz. Tebrikler! Sizi heyecan verici ve ilginç bir seçim süreci bekliyor. Yeni sakinler kimler olacak? Diğer evcil hayvanlarınızla arkadaş olacaklar mı? Sağlıklarıyla ve aktiviteleriyle sizi memnun edecekler mi?
Pet Shoplarda birçok sıra dışı ve parlak tür bulmak mümkündür. Ancak hangilerinin bir akvaryumda rahat bir şekilde birlikte yaşayıp yaşayamayacakları ve yeni komşularından memnun olup olmayacakları nasıl anlaşılır?
Bugün, her akvaryumcunun bir seçim yapmadan önce kendisine (veya Pet Shop’taki satıcıya) sorması gereken sorular hakkında konuşacağız.
İçindekiler
1. Balık ne kadar büyüyebilir?
Mağazada sevimli küçük bir balık görürseniz, satın almak için acele etmeyin. Genellikle, birkaç ay içinde akvaryumunuzun kapasitesini aşan boyutlara kadar büyüyebilen yavrular satışa sunulur.
Yaygın klişenin aksine, balıklar gövdelerinin boyutunu akvaryumun boyutuna göre ayarlamazlar. Kapalı ortamda beslenenlerin bazıları, vahşi türdeşlerinden daha küçük olabilirler. Ancak bu sapma geniş kaplara yerleştirilen bireylerde bile görülür.
Birçok yayın balığı ve ayrıca Çiklitler, Bıyıklı Balıklar ve Sazanlar büyük cinslere dahildir. Büyük yırtıcı veya omnivor balıkların daha küçük komşularını yiyecek olarak algılayabildiğini unutmamak gereklidir; bu, örneğin sazanların bakımında sıkça karşılaşılan bir sorundur.
Pet Shoptaki satıcının görüşünü almanızın yanı sıra balıkların büyüklüğü konusunda hata yapmamak için, evcil hayvanınızın hangi büyüklükte yapay bir su kütlesine ihtiyaç duyduğunu anlatan birkaç bağımsız kaynaktan da mutlaka faydalanın.
2. Bu türün temsilcilerinin özellikleri nedir?
Balıkların doğası, akvaryumun seçimini ve diğer türlerle uyumluluğunu etkiler.
Aktif ve hareketli balıklar (örneğin Siyah Tetralar veya Tetralar gibi) benzer büyüklükteki sakin türlerden daha fazla boş alana gereksinim duyarlar. Ayrıca hemcinslerine karşı da saldırgan olabilirler. Sakin ve kavgacı olmayan Lepitesgillerle veya Kardinallerle, kavgacı Labeoları veya Tetraodonları aynı akvaryumda beslerseniz, Poecilialar ve Kardinaller büyük olasılıkla şiddet mağduru olacaklar, sürekli stres altında kalacaklar ve yeterince beslenemeyeceklerdir.
3. Bölgesini savunmaya hazır mı?
Tüm agresif balıklar bölgeci değildir ve tüm bölgeci olanlar da agresif değildir (bu iki özelliğin birleştiği türler de vardır). Akvaryumdaki komşuları onlara yaklaşmazsa ve onlara ait olan toprakları işgal etmeye çalışmazsa, çoğu tamamen sakin ve hatta uyuşuktur.
Bu cinsler, ihtiyaç duyan bireyler için bölgeler tahsis edilerek, akvaryum kompozisyonunun dikkatli bir şekilde planlanmasını gerektirir. Doğru bir yaklaşımla sahiplerine sorun yaratmazlar.
Tavsiye: Akvaryumunuzda halihazırda yaşamakta olan tüm balık türlerinin bir listesini yapın. Böylece Pet Shop’taki satıcıya ihtiyacınız olan şeyi açıklamak ve diğer türlerle uyumluluğu hakkında bilgi edinmek çok daha kolay olacaktır.
Tam adlarını hatırlamıyorsanız tüm sakinlerin fotoğraflarını çekin.
4. Bu balıklar sürü balıkları mı veya yalnız yaşayan balıklar mı?
Bir balık satın almadan önce, sadece diğer türlerle uyumluluğu değil, aynı zamanda akrabalarıyla olan ilişkileri de göz önünde bulundurulmalıdır. Öyle ki, yalnız yaşayan ancak sadece yumurtlama döneminde bir araya gelen balıklar, geri kalan zamanlarda birbirleriyle sürtüşme yaşayabilirler. Sürü balıkları ise bunun aksine, kendi türlerinden oluşan bir topluluk olmadığında agresif ve gergin hale gelirler.
Sürü balıklarının klasik örnekleri Rasboralar, Kardinaller ve Zebra Balığıdır. Bu cinsleri 5-7 bireyin olduğu sürüler halinde beslemek iyi olacaktır. Elbette, ev akvaryumunuz da tüm sürüyü barındırmak için uygun olmalıdır.
Ancak diğer türlerle sakin bir şekilde birlikte yaşayan iki renkli labeolar, akrabalarının ortalıkta olmasına olumsuz tepki verirler.
Lepistesler veya Kılıç Balıkları gibi türlerde erkek-dişi oranını korumak da aynı derecede önemlidir; erkek başına en az iki dişi olmalıdır.
Bu tür için en uygun birey sayısını kesinleştirmelisiniz. Küçük sürülerde, liderler genellikle daha zayıf olanlara zorbalık yaparlar ve değişen koşullara ve yeni komşuların ortaya çıkmasına daha güçlü bir şekilde tepki verirler.
5. Balık hangi koşullara alışkın?
Akvaryum sakinlerinin sağlığı, bakım koşullarının ne kadar uygun olduğuna bağlıdır: sıcaklık, sertlik ve asitlik, filtreleme, havalandırma, ışık seviyesi ve su değişim sıklığı.
İlgi gerektirmeyen türlerin bile kendilerine has özellikleri ve gereksinimleri vardır. Örneğin, Pembe Zebra Balığı hemen hemen her oda sıcaklığında kendisini iyi hisseder, fakat ani değişimlerden pek hoşlanmaz. Ancak, farklı su parametrelerine kolayca uyum sağlayan Barbus Köpekbalığı, temiz akan suya alışkın olan birçok nehir balığı gibi, azami derecede kaliteli filtrelemeye ve havalandırmaya ihtiyaç duyar.
Tek bir kapta, farklı türler için farklı koşullar yaratmak imkansızdır. Bu nedenle benzer tercihleri ve karakterli olan hayvanları seçmeye çalışın.
6. Cinsin temsilcileri hangi suyun hangi tabakasını işgal eder?
Hemen hemen tüm akvaryum balıkları alt, yüzey ve medyan olarak ayrılır. Bu nedenle yeni bir balık seçerken onun için uygun olan su tabakasında yeterli boş alan olup olmadığını ve diğer bireylerle çekişme yaşayıp yaşamayacağını göz önünde bulundurmak önemli bir ayrıntıdır.
Besin kaynakları dipte bulunduğu için hemen hemen tüm yayın balıkları dip balıklardır. Ancak Zebra Balığı ve Horozlar yüzeye yakın yerlerde yaşarlar.
Bunun haricinde en muhteşem görünen akvaryum, aşırı nüfusun olmadığı veya aksine aşırı boşlukların olmadığı, tüm tabakaları eşit olarak dolu olan akvaryumdur. Farklı tabakalarda yaşayan birden fazla türü birleştirmek istemiyorsanız, seçiminizi sığ bir kaptan yana yapın.
7. Akvaryum balık için nasıl daha iyi donatılır?
Sadece bir balığı hoşnut etmeniz gerekiyorsa, bitki, toprak ve dekor almak kolaydır, ancak zaten oturmuş olan bir akvaryuma yeni bir sakin bulmak söz konusu olduğunda iş biraz karmaşıktır.
Akvaryumun tasarımı ve donatılması açısından, farklı balık türleri tamamen farklı tercihlere sahip olabilir. Örneğin; Barbus Köpekbalığı sürüsü aktif olarak yüzer ve su bitkilerinin yemyeşil çalılıkları da onların yoluna çıkar. Mesela Molinezyalar bunun aksine, barınağa ihtiyaç duyarlar. Siyah Tetralar akvaryumda bunların her ikisi de olduğunda kendilerini rahat hissederler.
Birçok balık (Kılıç balıkları gibi) akvaryumdan atlamak gibi hoş olmayan bir alışkanlığa sahiptir ve su olmayınca da ölebilirler. Bu yüzden bunları sadece üstü kapalı akvaryumlarda tutabilirsiniz. Ancak parlak ve gösterişli Horozlar suyun yüzeyindeki havayı solurlar ve yüzeye erişimleri olmalıdır.
Başka bir soru, toprağın fraksiyonu ve bileşimi ile ilgilidir. Yiyecek arayan bazı balıklar, bitkilerin köklerini kazabilir (bu genellikle peçe kuyruklular tarafından yapılır), bu nedenle tabanın büyük taşlarla korunması gerekir.
Ayrıca dip balıkları için keskin kenarları olan toprak tehlikelidir. Toprağın doğru seçilmesi durumunda akvaryumun temiz kalması için sahibine yardımcı olacak olan yayın balıkları-çöpçü balıkları bu cinslere dahildir. Diğer yayın balıkları yapışkanlar duvarları temizler. Ancak düzgün sindirim için, sadece kütükleri yiyerek elde edilebildikleri selüloza ihtiyaç duyarlar.
8. Balık neyle beslenir?
Evcil hayvanınızın beslemesi, türün tercihleri ve özellikleri göz önünde bulundurularak ve ayrıca yiyecek elde etme yöntemleri dikkate alınarak yapılmalıdır. Kimisi yüzeyden yem parçacıklarını toplar, kimisi de yemi dipte arar; bu nedenle, sakinlerin her birinin uygun miktarda yemi alması önemli bir husustur.
Suyun yüzeyinde beslenmeyi tercih eden balıklar için pul veya cips şeklindeki yemler en uygun olanlardır, örneğin TetraMin veya TetraPro gibi. Dip balıkları için hemen batan, tablet şeklindeki yemler gereklidir.
Akvaryumunuzun tüm sakinlerinin kendilerine uygun olan yiyecekleri almasını sağlamak için farklı fraksiyonlardaki parçacıkları içeren ve dibe farklı hızlarda batan kuru gıdaları kullanmanızı öneririz. Örneğin, Tetra Selection gibi.
Bir yem seçerken cinsin özelliğine odaklanabilirsiniz. En popüler balık grupları için, tüm besin ihtiyaçlarını karşılayan yem hatları oluşturulmuştur. Buna Tetra Cichlid ve Tetra Pleco gibi yemler örnek verilebilir.
Birçok süs balığı kırmızı, sarı ve turuncu tonları içeren parlak bir renge sahiptir. Renklerini canlandırmak ve korumak için onları doğal karotenoidlerle beslemek gereklidir. Seçimizi Tetra Rubin veya TetraPro Colour’dan yana yapabilirsiniz.
Balıkların boyutunu da dikkate almak önemlidir. Küçük balıklar için Tetra Micro Food gibi özel mikro yem hatları oluşturulmuştur. Büyük balıklar için XL boyutundaki granüller, çubuklar ve pullar daha uygundur.
Birçok balık türü için beslenmede, bitkisel bir bileşeninin bulunması gerekir. Beslenmelerine, Tetra Phyll veya TetraPro Algae gibi yüksek miktarda spirulina yosunu içeren yemler eklemek önemlidir.
Balıkların beslenmesini mümkün olduğunca çeşitli hale getirmek arzu edilmektedir. Bu nedenle ana yemlere ek olarak, Tetra FreshDelica serisinden besleyici jöle içindeki doğal lezzetlerle, gıda organizmalarıyla (kan kurdu, tuzlu su karidesi vb.) beslenebilirler.
Bir diğer önemli nüans, balığın, akvaryumun diğer sakinlerini (ya da ekilmiş olan süs bitkilerini) yiyecek olarak algılamaması gerektiğidir. Özellikle bu nedenle deneyimli akvaryumcular asla küçük ve barışçıl türlerle büyük yırtıcıları bir araya getirmezler.
9. Balık sağlıklı mı?
Hasta bir balık satın almak ev akvaryumu için tehlike oluşturabilir. Satın almadan önce balık dikkatlice incelenmelidir. Sağlıklı balıkların pulları parlak, karınları hafif yuvarlak, yüzgeçleri tamdır. Eğer aşağıdaki durumları görürseniz satın almaktan vazgeçmeniz gerekir:
- Bitkinlik
- Gövdede beyaz noktalar, yaralar, gri veya beyazımsı plak, mukus
- Hasarlı yüzgeçler
- Zor solunum, balık su katmanına inmeden yüzeye yakın yüzer
- Gövdede parazitler (Sazan biti, Lernaea)
- Dağılmış pullar, şişmiş karın, şişkin gözler
- Bu akvaryumda bulunan diğer balıklarda da yukarıdaki belirtilerin varlığı.
10. Balık ne zamandır mağazada?
Bu soruya satıcıdan başka kimse cevap veremeyecektir ve satın almadan önce doğru bilgi alınmalıdır.
Akvaryum balıklarının yetiştirildiği yerden şehrinizdeki Pet Shop’a giden yol uzun ve çok zorlu olabilir. Yolda büyük bir stres yaşarlar. Daha yeni getirilmiş balıkları satın alarak, daha önceki koşullarına alışmadan, onların yaşam koşullarını hemen değiştirerek daha da fazla strese sokmamak önerilir.
Çiftliklerde, geniş doğal su kütlelerinde yetiştirilmiş olan bireylerde ulaşım stresi daha da belirgindir. Çünkü tamamen alışmadıkları koşullar içinde olacaklardır. Müstakbel evcil hayvanınızın kökeni hakkında mutlaka bilgi edinin ve adaptasyon dönemini de unutmayın (ve mümkünse yeni gelen balıkları karantinaya alın).
Balık satıldıktan hemen sonra, hastalıklara karşı çok daha savunmasızdır ve diğer streslere daha keskin tepki verir: arka ışığın keskin bir şekilde açılması ve kapatılması, sıcaklık değişimi, su değişimi ve hatta temizlik. Satın aldıktan sonraki ilk günlerde bunları yapmamaya gayret edin.
Başka bir tavsiye: Yeni gelen misafirleri yerleştirdikten yaklaşık 10 dakika sonra, balıkları besleyin. Besleme onların dikkatini dağıtacak ve yeni komşuyla çatışma olasılığı çok daha düşük olacaktır.
Bu tavsiyelerin sizin için yararlı ve doğru seçimi yapmanıza yardımcı olacağını umuyoruz!